Şehir Hikayeleri
Denizi
olan bir şehrin hüznü eksik olmaz,birde mihrabına kurulmuş kız kulesi varsa,
olmazsa olmaz olur. Buralarda eskiden kabadayılar vardı kızım derler cam gülleri
aşık olurdu onlara ama hiç kavuşamadılar be kızım sevme sakın sende... diyor Üsküdar sokaklarının bekçileri...
Bir
zamanlar bir hemşire vardı hepimiz bilirdik bir doktora aşıkmış bir gün duyduk
doktor evlenmiş başka bir kızla sonraki hafta duyduk hemşire sağlık ocağında
asmış kendini odada sallanırken bulmuşlar bir şey yapamamışlar, hepimiz cenazesine
gittik dua ettik Allah'ım onu affet o kendini bilememiş o çok iyi insandı dedik
ağla ağla öldük...
Birde
benim arkadaşım vardı yeşim manken gibi kızdı tam evlenecek diyorduk ki bir şey
oldu ayrıldılar oğlan başkası ile evlendi ,dediler tam nikah sırasında
kulaklarından kan gelmiş güya,bizim arkadaş da ona hiç beddua etmediğini söylerdi yaa, hala kız taşında oturuyor yine geceleri hiç uyumuyor ,oğlan ise bir süre sonra
ölmüş meğer kansermiş , yeşim o güzellikle hala aynı duruyor.
Anlayacağın
buraların aşıkları kavuşmaz,şu karşı yakayı görüyor musun o yaka şu boğazla
birbirine bağlanır da, buranın aşıkları hiçbir şekilde bağlanıp, kavuşamaz...
Biliyorum
diyorum biliyorum , yıllarca gittim geldim o karşı kıyıya o geldi bazen bu
kıyıya artık içime hapsettiği umudun içinden çıktım, bıraktım anılarımı
,hayallerimi,heveslerimi şu boğazın sularına ,madem huzur vermiyorum
karıştırıyorum ya.
Yorumlar