Hoş Sohbet

- Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle  tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar.Şayet Tanrı dendi mi  öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende  korku ve utanç içindesin çoğunlukla...Yok eğer Tanrı dendi mi evvela aşk,  merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut  demektir. - İkinci Kural: Hak Yol' unda ilerlemek yürek işidir, akıl  işi değil.Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil.  Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil! - Üçüncü Kural: Kuran  dört seviyede okunabilir.İlk seviye zahiri manadır.Sonraki batıni  mana.Üçüncü batıninin batınisidir.Dördüncü seviye o kadar derindir ki  kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye. - Dördüncü Kural: Kainattaki  her zerrede Allah' ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescidde,  kilisede, h...

Güzel dizaynlı bir kaç ev resmi paylaşmak istedim sizinle umarım beğenirsiniz.Unutmadan ev almadan bunlara baktı iseniz,sanırım fikir değiştirip ev almaktan vazgeçeceksiniz.Bir sonraki hedefiniz;daha fazla çalışıp,para biriktirip bunlar gibi eve sahip olmak.Size tavsiyem,önce başını sokacağınız evi alın,psikolojinizi bozmayın. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11                       12 En çok hangisini beğendiniz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Ayrılıklar sıra sıra ..  Her günün kapı arkalarında, İçimin hasret sancıları  Çare olmaz yarin acımasızlığına...  Herkese güler de bu, kopçası kaçık zaman , Beni neden ağlatır ,bilmem... Düşünmediğim bir an yoktur,  İçten içe ağlarım,gülüşlerime karışır hıçkırıklarım. Sen akşam karanlıklarının kararsızlığına karışmış. Bağrı hoyrat rüzgarlara açık düşünürken... Günler geçti, her saniyesi kırk sene gibi,  Düşündüm, Düşüncemde hep ellerin, dudakların, yüzün, buğulu kadife sesin ,  Hepsi siliniyor gün gün düşüncelerden,  Aklımda sadece gözlerin kaldı, İçimi yakan bakışların, Bazen bakmaya utandığım,  Bazen baka kaldigim gözlerin kaldı...

Denizi olan bir şehrin hüznü eksik olmaz,birde mihrabına kurulmuş kız kulesi olursa, olmazsa olmaz olur.''Buralarda eskiden kabadayılar vardı kızım'' derler.''Camgülleri aşık olurdu onlara ama hiç kavuşamadılar be kızım,sevme sakın sende.'' diyor üsküdar sokaklarının bekçileri... Bir zamanlar bir hemşire vardı hepimiz bilirdik bir doktora aşıkmış.Birgün duyduk doktor evlenmiş başka bir kızla,sonraki hafta duyduk hemşire sağlık ocağında asmış kendini odada sallanırken bulmuşlar birşey yapamamışlar.Hepimiz cenazesine gittik dua ettik.''Allah ım onu affet o kendini bilememiş o çok iyi insandı'' dedik ağla ağla öldük... Birde benim arkadaşım vardı Yeşim...Manken gibi kızdı,tam evlenecek diyorduk ki birşey oldu ayrıldılar.Oğlan başkası ile evlendi ,dediler tam nikah sırasında kulaklarından kan mı ne gelmiş. Bizim arkadaş ona hiç beddua etmediğini söylerdi.Hala Kız Taşı'nda oturuyor,yine geceleri hiç uyumuyor.Oğlan ise ...

Merhabalar Arkadaşlar, Bugün eski bir ajandamı atmak için son bir kez kontrol etmek istedim. Nerede, ne zaman ve ne için yazdığımı anımsayamadığım aşağıdaki not elime geçti. Sizlerle paylaşmak isterim. Başarının Mutlak Formulü: 1. Aşama:  Hedef belirleyin     a) Kısa vadeli hedefler: 1-2 ay     b) Orta vadeli hedefler: 1-2 yıl     c) Uzun vadeli hedefler: 10-20 yıl Hedef çok kolay ulaşılabilecek kadar yakın; asla ulaşılamayacak kadar uzak olmamalıdır. Yapabileceğinizi düşündüğünüz şeyin %25'i hedeftir.  2. Aşama: Eyleme geçin 3. Aşama: Neden - Sonuç ilişkisini inceleyin. 4. Aşama:  Yaptığınız eylem, sizi istediğiniz hedefe ulaştırıncaya kadar davranışlarınızı değiştirebilme esnekliğine sahip olmalısın.  BAŞARI TAMAMEN ŞANSA BAĞLIDIR; İNANMAZSANIZ BAŞARISIZ OLANLARA SORUN.  Yıl: 2005 Eksik olan şey ise bence  5. aşama ve tüm aşamalar için geçerli İNAT ETMEK. Hedefinize ulaşmak için çaba göstermek g...

Hintli yaşlı bir usta, çırağının her şeyden sürekli şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde,ustası ona,bir avuç tuzu,bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı, ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. “Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “Acı” diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken usta aynı soruyu sordu: “Tadı nasıl?” “Ferahlatıcı” diye cevap verdi genç çırak. “Tuzun tadını aldın mı?” diye soran yaşlı adamı, “Hayır” diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: “ Hayattaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep...

Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır… Çok üretir... Ve bunları keyif içinde yapardı. Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün k â rı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.   Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamam Böceği’ni işe aldı.Hamam Böceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece Karınca’nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümcek’i işe aldı. Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamam Böceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten h...

Kapıdan içeri girer girmez neşeyle bağırdı:  'Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu? '  'Görmüyor musun? Telefonla konuşuyorum.' Hiç kimsenin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu. Her şey erteleniyordu telefon ve araba söz konusu olduğunda. Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu. Nerelere gitsin idi?  Annesi kapattı telefonu.Mutfaktan tencere kaşık sesleri geliyordu.Koşarak yanına gitti. 'Sana yardım edeyim mi? ' dedi en sevimli halini takınarak. Annesi manali manali bakti. 'Hayırdır. Bir yaramazlık falan yapmadın değil mi ? Bak bir de seninle uğraşmayayım. Çok yorgunum zaten.' Yorgunluk nasıl bir şeydi?Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında  anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır: 'Nasıl da yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni' diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.  Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, peki o zaman annesi ...

Alışveriş yapmayı düşünenler için kısa bir araştırma yapalım dedik.Bulduğumuz indirimleri sizlerle paylaşmak istedik.Alışveriş yapmadan önce göz önüne almanızı tavsiye ederiz.Hadi başlayalım o zaman.                               Bir diğer kampanya haberimiz  Adil Işık  mağazalarından. 2012 ilkbahar yaz sezonuna ait rahat ve şık elbise modellerinde %70′e varan indirimler sunuyor. RodiMod mağazalarında 80 TL alışverişe,40 TL değerinde saati hediye.Kampanyadan faydalanmak için hemen bir mağazaya uğramalısınız.                              Bayan giyim markası İkiler Giyim mağazalarında sizler için yazlıklarda çeşitli indirimler sunuyor. %20-%30 ve %50   i ndirimlerinden faydalanmak için hemen bir İkiler mağazasına uğrayın                     ...

Ana Nedenler: Yaşlılığa bağlı olarak vücudun elastikiyetini kaybetmesi ve kolajen üretiminin azalmasıdır. Artırıcı Nedenler: En önemli etkenler;düzensiz beslenme,d üzensiz uyku, yetersiz beslenme,  s igara kullanmak, yetersiz  su içmek, güneşe fazla maruz kalmak Tavsiye Etmediğimiz Yöntemler: Botoks ve Dolgu: Her ne kadar,özellikle,kabul görmüşse de biz suni olan bu güzelliği tavsiye etmiyoruz. Lazer: Cildin üst tabakası soyulur ve  alt tabakası ısıtılarak kolajen üretimi artırılır. Mikrodermabrazyon ve Kimyasal Peeling: Alttan yeni cilt hicrelerinin çıkmasına yöneliktir. Kimyasal Peelingde kimyasallarla yapılır.Mikrodermabrazyonda ise cildin yüzeyine küçük partiküller püskürtülür. Tavsiye Ettiğimiz Doğal Yöntemler: Bizim tavsiye edeceklerimiz uzun vadede etkili olacak adımlar.Doğal olmayan yöntemler kadar çok tutulmamasının bir nedeni de anlık etki gösteremiyor olması. Cildinizin nem ihtiyacını karşılayın.Günde en az 8 barda...

Hababam Sınıfı'nın müfettişi Ergin Orbey vefat etti. Yakınlarına başsağlığı dileriz.Nur  içinde yat Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi Hüseyin Şevki Topuz...

Bu dünyada olan her türlü kötülük burjuvalar ve politikacılar kaynaklıdır.

Meclisin tatile girmesine Penguen bakışı

Şişmanlığın nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Birincil ve en önemli neden kişinin kalıtsal yapısı.Düzenli beslenen kişi,kalıtsal kiloları ile baş edebilir. Hormonal düzensizlik.Diyet yapmadan önce mutlaka bir doktora gidip hormonal düzensizliğinizin olup olmadığını öğrenmelisiniz. Gereğinden fazla yemek ve dengesiz beslenme bir diğer şişmanlık nedenleri Şişmanlıktaki kriter,alınan kaloriler  verilen kalorilerden fazla ise,şişmanlık başlar.Bunun için spor en iyi ilaçtır. Stres ve dengesiz beslenme şişmanlığa neden olduğu gibi fazla zayıflığa da neden olabilir. Son olarak da bazı ilaçlar şişmanlığa neden olabilmektedir. Tavsiyelerimiz: Bol bol spor yapın. Dengeli beslenin. Hormon bozukluğunuzun olup olmadığını öğrendikten sonra diyete başlayın. Kullandığınız ilaçların hormonlar üstündeki etkilerini öğrenin. Sağlıklı yaşamlar

Yükleniyor...

Bu pastayı kim yemek ister? Bol Nutella ve içinde bisküvi parçacıkları,dahası rendelenmiş fındık.Aslında dıştan olduğu kadar içinde gizemli hatta çoğu kişiye göre içi daha gizemli...Biraz önce saydıklarımla beraber;bal,çilek,muz,kivi ve rendelenmiş kabuksuz elma... Bence çok konuşmadan hemen yiyelim bunu.

İyi çalışmalar herkese...

Bir zamanlar küçücüktüm;gittiğim okulun,müdürün okulu olduğunu düşündüğüm zamanlar...Dışarıda oynadığım günler vakit nasıl geçer bilmezdim.Arkadaşlarımla bir yerlere oturup saatlerce bebeklerimize elbise dikerdik.Sanki onlar yaşıyormuş bize muhtaçlarmış gibi bakardık.Erkek arkadaşlarım da vardı tabi onlarla dokuz aylık oynardık,taş çevirirdik,dokuz taş dizerdik.Şimdi hatırlamıyorum bile,o oyunlar nasıl oynanırdı .Kaçıp giderdim aşağı mahallelere,annem yüz kere kızsa bile...Hatta bir kere polise bile haber verdiği olmuştu;ama ben ha orası ha burası farklılık hissetmezdim.Çünkü o zamanlar hissettirilmezdi,karnınız acıktı mı komşu anneniz verirdi.Ne isterseniz tıpkı sizin annenizin verdiği gibi;yiyecek, içecek... Evlerde domates toplandıktan sonra bir telaş olurdu çuval çuval domatesler indirilirdi bahçeye.Tek tek elekten geçirilirdi hepsi,sonra kazanlar kurulur hepsi kaynatılırdı ve sabırsızlıkla beklediğimiz salça kıvamını tutardı ve tuzu da eklendikten sonra ellerimizde ekmekler...