Üstünde Çalıştığım Romandan Bir Parça
Asker Nezaretinde Çocuk Olmak
1.Bölüm
İzari
Köyü
Kuşların
sesinin hiç eksik olmadığı,hayvan dışkılarının toprakla bütünleştiği nadir
köylerden biridir İzari.Ağaçların bol olmadığı bir yer düşünün,toprak üstünde
ince bir tül gibi yeşillik olan.Adeta sevgilisinin koynuna girecek bir
kadın,baştan çıkaracak ince şeffaf bir tül,yeşilin zarafetinden değil
yokluğundan ince şeffaf bir tül…İşte İzari’de de toprak böyledir.Üstünde dallı
budaklı ağaçların neredeyse olmadığı,yeşilin uğramadığı veya uğrayıp da yok edildiği
bir toprağa sahiptir İzari.
Yeşilin
uğramadığı gibi tek ev dışında betonun da uğramadığı bir köydür İzari.
Mimarlığını,mühendisliğini ev halkının belirlediği ve hamamlığını,işçiliğini de
ev halkının, varsa belki konu,komşu,akrabanın el atması ile meydana
getirilmiş,tahta taş ve çamur üçlemesiyle yapılmış,müstakil,bizim
anlayamayacağımız bir dubleks havasında
yaptığı bir evler topluluğudur İzari.
Her
yağışlı havada,zor günler başlar İzari’de.Halkın başlıca geçim kaynaklarından
biri olan hayvancılık,evdeki arpanın bolluğuna göre rahat veya zor geçer,tabi
yağışta telef olan çatıları saymazsak.
Çatı
demişken;bildiğiniz çatılar değil.Bu çatılarda kiremit yoktur.Bu çatılar üçgen
değildir.Ama sizin gönlünüz hoşnut olsun diye geometrik bir terimle
açıklayalım;bir düzlemdir…Sıcak yazlar nasıl geçer sanırsınız,doğunun bu ücra
köşesinde.Elektriğin uğramadığı,uğrayıp da tamamen hava atmak,fors atmak için
uğradığı.Gönlünün yanında cebi de zengin olan bir iki kişiyi saymazsak.Onların
da elektrikten bir farkı yoktu aslında,tamamen hava atmak,ahaliyi ezmek…
Bahsettiğimiz
bu alıngan çatılar,yağmurun,karın yağmasıyla,öyle bir alınmaya başlarlar
ki,çatıyı delecek kadar.Gerisinden o sorumlu değildir artık,gönlünü almak ev
ahalisine düşmüştür.Bahsettiğimiz çatıların gönlünü almaya yarayan,köylünün
‘Bangor’ adını verdiği,silindir şeklinde taşlar vardır.bu taşlar tekerleğin
dönme prensibine göre çalışır.Her iki tarafına bağlı olan,çekmeye ve
itmeye(yuvarlamaya)yarayan bir demir vasıtasıyla,bir şekilde çatımızın gönlü
alınmaya çalışılır.Çok alıngan olanlar ve gamsız olanların ise çoğu hane
halkı,durumdan muzdarip bir şekilde,bir şelalenin evlerinin içine doğru
akmasını izler dinler ve daha da kötüsü olmaması için dua ederler.
Yorumlar